Tıbbi olarak, kullanıldığı gibi boya, gübre, kozmetik olarak ve lif üretiminde de kullanılır. Lif bitkisi olarak 19 ve 20. yüzyıllarda ekimi yapılmıştır. Bu gün genellikle yabani olarak doğadan toplanır. Çok az da olsa ekimi de yapılmaktadır.
Ülkemizde Karadeniz bölgemizde bol olmak üzere, bütün bölgelerimizde yetişir. (kurak yöreler hariç)
Isırgan lif bitkisi olarak, pamuk kullanılmazdan önce, en önemli lif bitkisi idi. Hatta o kadar sağlamdı ki Vikingler yelken bezi üretiminde ısırgan liflerini kullanıyordu.
Marjinal toprakların değerlendirilmesi düşünüldüğünden son yıllarda Almanya’da ısırgan ekimi yapılmaya başlanmıştır. Tıbbi bir bitki olarak incelemeye aldığımız ısırgan, düşünülenin aksine lif bitkisi olarak son yıllarda oldukça popülerdir.
Köklerinden de sarı bir boya elde edilmektedir. Isırgan tohumu, yaprakları, sapları, kökleri ve kalan atıkları da hayvan yemi ve demir yönünden çok zengin bir gübre hammaddesi olarak kullanılır. Isırganın yapraklarından da yeşil bir boya üretilmektedir. (klorofil extraksiyonu)
Çok yıllık bir bitki olarak, çok kolayca yetiştirildiği gibi hızla gelişir ve baskın bir bitki olarak yetiştiriciliği kolaydır.
Tohumdan ya da fide ile üretimi mümkündür. Tepe sürgünleri ve stolonları (yan kolları) da köklendirilerek çoğaltılabilir.
Tekstil sanayinde kullanımı giderek artmakta, örneğin bir tekstil firmamız inovatif bir ürün olarak ısırgan otu kullanarak serinletici kumaş üretmiştir.
Kozmetik olarak da en bilinen kullanım alanı, saç dökülmesi, kafa derisi sivilceleri, kepek vs. gibi saç ve saçlı deri bakımı konusundadır.
Hadi bir de gıda olarak kullanımından söz edelim., sonra da asıl konumuza tıbbi kullanımına gelelim. Gıda olarak böreği şahane olur hem de Boşnak böreği şeklinde yapılırsa tadından yenmez. Kavurması da dillere destandır. Ya salatası? İşte orda duracaksın öyle böyle değil salata budur dedirtir yiyene. Bu arada çorbasını da unutmayalım. Çayı da var ama, onu tıbbi bölümde anlatacağım.
Şimdi gelelim tıbbi tarafına, tıbbi olarak kullanılan bölümlerine ve yapısına;
Isırgan Kuzey yarıkürenin ılıman bölgelerinde, özellikle de Avrasya anavatanı olarak, tarla kenarları, duvar ve çit diplerinde doğal olarak yetişir. Yaprakları, toprak üstü kısımları ve kökleri kullanılır.
Ülkemizde üç türü, en çok da iki türü yetişir. Urtica dioica (büyük ısırgan otu) çok yıllıktır, urtica urens (bodur ısırgan) tek yıllıktır. İkisi de drog (tıbbi) olarak kullanılabilir.
Alman farmakopesi, Amerikan ulusal formülasyonu, ESCOP (Avrupa bilimsel fitoterapi koop.) da kayıtlı tıbbi bir drogdur.
Tüylerindeki formik asit, histamin, serotonin, organik asitler, ellendiği zaman, ya da deri ile temas ettiğinde yakıcı bir etkiye sahiptir.
Yaklaşık 0 – 2500 m. rakımına kadar topraklarda yetişir. Azotu bol toprak en sevdiği toprak cinsidir. Isırgan ailesinden, çok eski yıllardan, hatta milattan önce bir takım rahatsızlıkların sağıtımında yararlanılmıştır. Birinci yüzyıl ve sonrasında Dioscorides, Galenos ısırganı idrar yolları rahatsızlıkları, yara tedavisi, hemoroit, çeşitli solunum yolları rahatsızlıklarında kullanmışlardır.
Mükemmel bir doğal tarım ilacıdır. Özellikle yaprak bitkilerine birebir etkilidir. Taze yaprakları 24 saat suda bekletilirse içindeki etken maddeler suya geçer. Bu su yaprak biti ve benzeri küçük organizmaların giderilmesinde mükemmelen kullanılabilir.
Yaprak ve sapında (toprak üstü bölümü) flavonitler, antosiyanlar, steroitler, kafeik asit ve esterleri, polisakkaritler, kumarinler bulunurken kök bölümünde ise lignanlar, asit amitleri, lektin, steroller, tanen ve yağ asitleri bulunur.
Isırgan kökü (son baharda hasat edilir) şişlik (ödem) giderici, damla hastalığı, romatizma ağrıları ve en önemlisi prostat odenomu, büyümesi ve iltihabı üzerinde önemli bir sağıtıcı etkiye sahiptir. Böbrek iltihabı ve lupus ta da kullanıldığı bilinmektedir. Tümörlere karşı da etkisi kanıtlanmıştır. İdrar zorluğuna karşı da kullanılmaktadır.
Alkol ile hazırlanmış tentürleri, ekstre şekilleri kullanıldığı gibi kapsül, tablet ve lapa şeklinde de hazırlanmış preperatları mevcuttur.
Isırgan çayına gelince, taze yada kurutulmuş yapraklarından infüzyon; (ısırgan üzerine sıcak su ilavesi 10 dk.kapalı bir kapta demleme ya da dekoksiyon; (ısırgan üzerine soğuk su konup kısa süre kaynatılıp kapalı kapta 10 dk. demlenerek) hazırlanır. Uzun süre bekletilmemelidir.
Isırgan tohumu olarak ürünler de piyasa da vardır. Ancak tohumları ile ilgili bir endikasyon kayıtlarda verilmemiştir.
Enver OLGUNSOY