Neşe bitkisi evet, Sümerler neşe bitkisi olarak adlandırmış, haşhaş bitkisini. Anadolu muzda Milattan önce 3000 yılından bu yana üretilmektedir. Günümüzde ise BM tarafından Türkiye ve Hindistan geleneksel haşhaş üreticisi ülke olarak tanınmaktadır.
Haşhaş Mezopotamya da, Sümerler ve Asurlular döneminden Milattan önce 5000 yılından bu yana tanınmakta ve belli grup çiftçiler tarafından tarımı yapılmaktaydı. Ülkemizde ise Hititler döneminden bu yana (MÖ.1900 – 1300) üretimi yapılmaktadır.
1933 yılından bu yana da Türkiye de haşhaş ekimi ve afyon tüketimi (!) hükümet kontrolü altında ve özel izin ile yapılmaktadır. 1945 yılında Türkiye’nin 35 vilayetinde haşhaş ekimi yapılıyorken 1970 de yalnızca 7 vilayette haşhaş ekimine izin veriliyordu.
Türkiye haşhaş bitkisi nedeni ile çok ciddi siyasal sorunlar yaşamış, hatta ülkemiz büyük oranda bu bitki yüzünden neredeyse Cumhuriyet değerlerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalmıştır. 12 Mart muhtırasının ardında büyük oranda haşhaş bitkisi vardır. O tarihteki ABD başkanı Richard Nixon, Türkiye’deki haşhaş ekiminin yasaklanmasını siyasi bir saplantı haline getirmiş ve ABD deki uyuşturucu bağımlılığını Türkiye deki haşhaş ekimine bağlıyordu. O zamanki başbakanımız Süleyman Demirel bu konuda tehditler altında bile haşhaş ekiminin yasaklanmasına karşı çıktı. Ama sonuçta baskılar sonucunda istifa etme durumunda kaldı. Yerine Nihat Erim hükümeti kuruldu. Bu hükümetin ilk kararlarından biri de 29 Haziran 1971 de 1972 son bahar devresinden itibaren haşhaş ekimini tamamen yasaklamak oldu. Taa ki 1974 sonbahar dönemine kadar. O dönemdeki Başbakan Bülent Ecevit hükümetinin Kıbrıs barış harekatından sonra ilk alınan kararlardan biri bu kez haşhaş üretimine tekrar 7 ilde başlatmak oldu. (afyon, Burdur, Denizli, Isparta, Konya, Kütahya ve Uşak) Sonrası bu illere 6 il daha ilave oldu; Balıkesir, Manisa, Eskişehir, Çorum, Amasya ve Tokat.
Bu kadar tarihi bilgiden sonra yine “stratejik bitki” haşhaşa dönersek, “papaver somniferum L.” olarak latince isimlendirilen haşhaş bitkimizin iki bölümü tıbbi olarak kullanılabilir. Kapsülün çizilmesi ile elde edilen akan süt (latex)ki buna afyon sakızı da denir ve de yaprakları. Ancak yapraklara nazaran kapsül çok daha değerlidir. Yapraklar (folium papaveris) hafif bir müsekkin olarak kullanılabilir.
Ancak haşhaş kapsüllerinden çizilerek elde edilen afyonda çok değerli alkoloitler vardır. Hoş artık kapsül çizilmesi yapılmıyor, ama çizilmeden de olsa haşhaş kapsülü çok değerlidir.
Bu önemli alkoloitlerin en önemlileri morfin, kodein, papaverin, narkotin olarak sıralanabilir.
Uyuşturucu madde olarak “afyonkeşler”, kapsüllerden sızan afyon sakızını yutar ya da dumanını çekerek (özel pipolar yardımı ile) eskiden kullanırlardı.
Çok iyi ağrı kesici, öksürük giderici olan afyon, maalesef kısa bir sürede bağımlılık yapan uyuşturucuya döner o nedenle tüm dünyada üretimi çeşitli kısıtlayıcı şartlarda mümkün olabilmektedir. Çok kısıtlı ülkede haşhaş ekimi kontrollü bir şekilde yapılmaktadır.
Ülkemizde Afyonkarahisar Bolvadin de 1976 yılında temeli atılan Afyon alkoloitleri fabrikası 1981 yılında deneme üretimine başlamış 1986 yılında da üretime geçilmiştir. Daha önce yazdığım gibi çizilmemiş haşhaş kapsülü işleyen bu modern fabrikamız, dünyanın şu anda bu konuda en öndeki fabrikasıdır. Dünya morfin ihtiyacının yüzde otuzunu ülkemiz karşılamaktadır. 1980 li yıllarda kodeinli öksürük şurubu üreten bu fabrika aslında ampül ve tablet türünde de ilaç üretmeli, hatta uyuşturucu özelliği nedeni ile yine kontrollü bir üretimi söz konusu olan keneviri de işleyerek dünya sağlık hizmetine sunmalıdır. Ancak bu tür kararları alabilmesi için fabrikanın arkasına tam bağımsız bir hükümet iradesi olması gerektiği de maalesef malumumuzdur.
Son yıllarda büyük bir hevesle başlatılan kenevir serbestisi yine arkasında bu tür bir siyasi irade gerektiği için maalesef akim kalmış, adeta unutturulmuş görünmektedir.
Haşhaştan ayrıca haşhaş tohumu ve haşhaş yağı da elde edilmektedir. Hindistan pazarının açılması ile 2022 yılında rekor haşhaş tohumu ihracatı gerçekleştirilmiştir.
Beyaz, mavi, pembe renkli çiçekleri nedeni ile beyaz ve mavi haşhaş olarak ayrılan haşhaşın beyaz olanı daha fazla rağbet görmektedir. Ayrıca sarı haşhaş da bulunmaktadır. Haşhaş tohumu gıda maddesi olarak kullanılmaktadır. Haşhaş bitkisinin fide iken köklerinde bulunan uyuşturucu maddeler, bitki büyüdükçe yukarı doğru çıkarak, tamamen haşhaş kapsülünde birikir. Haşhaş bitkisinin kapsül dışında diğer organları uyuşturucu ihtiva etmez. Dolayısıyla haşhaş tohumu da haşhaş yağı da rahatlıkla gıda olarak kullanılabilir. Haşhaş yağı, haşhaş tohumlarının soğukta sıkılması ile elde edilir. Küspesi çok mükemmel bir hayvan yemidir.
Enver OLGUNSOY